Değerli dostlarım

Her halde hocalarıma bağlılığımı ve birçok vesileler ile onları anmama penceremde şahit oluyorsunuz.

Bu yazım ile de rahmetli hocamızı Profesör Doktor Ferhan Berker’i anlatarak anmak istedim. Yazımı yazarken Ferhan Berker Hocanın yarım asır öncesinde İstanbul Tıp Fakültesi’nin Aşağı Gureba Eğitim ve Öğretim Hastanesinde saçları o günkü gibi gür, beyaz ve kabarık, Almanca’dan Türkçe’ye tercümesi ile gözümün önüne geldi.

İstanbul Tıp Fakültesinin Almanya’dan gelen Profesörlerinden

Profesör Doktor Erich Frank’ın yanında onun Almanca’dan Türkçe’ye tercümesini yapardı.

Erich Frank’ın derslerini verdiği dershane hastaneye ek, bakımsız bir bina idi. Prof. Frank burada ders verirken bir güvercin içeri girmiş ve korku içinde çırpınırken yaptığı dışkısı Profesörün başına düşmüş.

Değerli dostlarım

Çeşitli ıztıraplar çekerek nazizmin elinden kurtup Türkiye’ ye bir grup

meslekdaşı ile sığınan bu dünya ünlüsü ilim adamı bu tecaüzü

 Kendisine yakışan bir olgunlukla sadece üç kelime ile karşılamış ve “İyi ki Filler uçmuyordu” diyerek başını silmiş ve dersine devam etmiş.

Sınıfta kopan bu alkışlardan sonra fakültenin Almanya’dan gelen yabancı hocalar içinde en çok sevilenlerinden oldu.

Endokrinoloji o zamanlar henüz dahiliye disiplinin içine yavaş yavaş

Oturuyordu. Bu yaklaşımın bir parçası olarak Evidence Based Medicine - kanıta dayalı tıpkavramı henüz yerini alıyordu.

Frank hocanın ise prensibi idi: Her şüphesi için laboratuar’dan delil isterdi. Klinik değerlendirmesine de güvenen hocamız, böyle bir kontrast sergilerdi.

 Ayrıca hocamız Berker endokrinoloji de bir konuyu öğrenirken heyecan ve öğretirken de mutluluk duyduğunu belli eder ve örnek olurdu.

Yakın zamanlara kadar bütün bu özelliklerini muhafaza ettiğini zevkle izlediğimiz hocamızı Ferhan Berker’in yurdumuzda endokrinolojinin gelişmesi ve kıymetli endokrinologlarnı yetişmesine hizmetleri her zaman saygı ile anılacaktır.

Değerli dostlarım bu kalite ile yetişen endokrinologlar vakaları gerektiği zaman hastasının tedavisini bir cerrahi müdahale ile tamamlamak zorunluluğunu his ediyordu. Bu ihtiyaçla endokrinologlar yetişmiş cerrahlar arasından hastalarını verebilecekleri bir genel cerrah ile işbirliği yapıyordu ve bu işbirlikleri dir ki yurdumuzda endokrin deneyimli cerrahların yetişmesine imkan verdi.

Endokrinologlar, batıdaki meslekdaşlarının ekibinde kendileri ile endokrin hastalıklarını işbirliği ile ele alan, birbirlerine çok önemli bilimsel katkıları olan ve ayni tıbbi dili kullanan patolog ve radyologların da varlığını gördüler.

Değerli dostlarım

Bildiğiniz gibi ülkemizde endokrinolojide de bu adımları atarak çağdaş ülkelerdeki düzeylere çıkarılan değişik disiplinlerdeki meslekdaşlarımıza şükranlarımızı, aramızdan ebediyen ayrılanlara da rahmet dileklerimizi sunarız.